Kudüs
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden meydana getirilen kayıtlı açıklamada, İsrail polisinin zevcelik etmiş bulunduğu 109 bağnaz Yahudi'nin Harem-i Şerif'e dominant düzenlemiş bulunduğu belirtildi.
Görgü tanıklarından tahsil edilen bilgiye gereğince de Mescid-i Aksa'nın avlusuna girerek "sessiz ibadetlerini" oluşturan Yahudilere, İsrail polisi engelleme etmedi.
Aktivistler de Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'daki görüntülerini toplumsal iletişim araçları hesaplarından yayınladı.
Yahudi yerleşimcilere yakınlığıyla tanıdık "Arutz Sheva" gazetesinde 6 Ekim'de arazi meydan haberde, İsrail'in Kudüs'teki Sulh Mahkemesinin Yahudilerin Harem-i Şerif'te "sessizce bitirdikleri ibadetin" kusur sayılmayacağına hükmettiği ve bunun müşterek "ilk" bulunduğu belirtilmişti.
Filistin ve Ürdün, tahsil edilen karara reaksiyon göstermişti.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün ortada 26 Ekim 1994'te imzalanan sulh antlaşmasına gereğince Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına ilişkin Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Ancak Yahudiler, 2003'ten beri İdarenin izni olmaksızın İsrail'in yegâne yönlü kararıyla kolluk eşliğinde mukaddes mabede giriyor.
Bu girişleri "baskın" adına nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.
Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığına ilişkin Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin tamamı girişimlerine rağmen, İsrail makamları baskınları sürdürmekte ısrar ediyor.
Fanatik Yahudiler, İsrail polisi eşliğinde, sabahleyin ve öğleden sonradan kazanmak kabilinden günde dü kez Mescid-i Aksa'nın güneybatı duvarında mevcut El-Meğaribe Kapısı'ndan Harem-i Şerif'in avlusuna giriyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski kent dalında mevcut Mescid-i Aksa, Müslümanların önceki kıblesi olma hususi durumunu taşıyor.
Yahudiler, ortamında Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin birlikte müze, medreseler ve şişman avlunun arazi almış bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla hafriyat emekleri yapıyor, Mescid-i Aksa'da, kendilerinin de perestiş ika haklarının bulunduğunu savunuyor.
