İçişleri Bakanı Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nde meydana gelen “2. Uluslararası Güvenlik Kongresi”nin açım törenine katıldı.
Törende mütekellim Bakan Soylu, kongrenin bir baş döndürücü bölgede dünkü birikimler oluşturacağını belirterek, “Biraz ilk açılışı fail arkadaşımız burada, 23 - 25 Eylül tarihlerinde tahminî 114 katılımcıyla yekûn 92 bildiriyi 4 salonda ve 24 celsede sağlayacaklarını anlatım etti. Her bir bildirinin, tezekkürün, oturumun, bizim ve bilimsel niteliği olan dünya açısından da baş döndürücü değeri olacağını, bizim düşüncesince dünkü bir civar alanı, dünkü bir repertuvar sahası oluşturacağını, bilinç dünyamızın çeperlerini hâlâ bir tomar açacağını anlatım kılmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Orta Doğu ve Afrika bugün hala istikrarsızlık, yıldırı ve bunların doğurduğu kitlesel göçle anılıyor”
Dünyanın ‘Batısızlık' terimini benimsediğini kail Bakan Soylu, “Bundan 2 sene ilk de bu salonda bir araya geldik. 21. Yüzyılın bir düzenlilik açığı ortaya koyduğunu ve dünyanın bu açığı kesinlikle kapatırız sorusuna yanıt aradığını anlatım etmiştim. Bazıları cümlelerimizi o tarihte iri bulmuş olabilir. Aradan sabık dü yılda dünya buna yanıt bulamadı. Hiçbir bilinçlilik anlatmasak caba bugünkü safiha nice şeyi anlatım etmeye yeter. Orta Doğu ve Afrika bugün hala istikrarsızlık, yıldırı ve bunların doğurduğu kitlesel göçle anılıyor. Korona virüs salgını da bu emniyetsizlik iklimini şiddetlendirmiş görünüyor.
Dünyanın artık bu soruda cevabın ne bulunmadığı kendisince artık anlaşılan bir düşüncesi lakırtı konusu. Münih Güvenlik Konferansının 2020 yılı anne temasının ‘Batısızlık' terimi kendisine belirlenmesi bu itirafın ihtimal de en bariz örneğidir. Batısızlık, Amerika merkezli bir blok biçimine mevrut garp dünyasının artık öz içinde bir bağdaşım göstermediği, garplı devletlerin toptan çalışmalara izleyici kalmış olduğu ve öz ürettiği değerleri dünya geneline ihraç edemediğinden hareketle ortaya koyulan bir kavramdır” biçiminde konuştu.
“Güvenlik artık dünyamızın temel paradigmalarımızdan biridir”
Türkiye'nin en bir tomar mülteciyi barındıran dünya bulunmasına karşın iri çapta nazar boncuğu bir maşeri vakayla karşılaşmadığını aktaran Bakan Soylu, “Türkiye, 2011 senesinde yunak bir huruç meselesiyle, Suriye iç mücadelesi dolayısıyla karşılaştı O güneş bir siyaset üretti Türkiye. Bugün herhangi bir ne derece muhalefetin ‘bir siyaset yoktur' niteleyerek karalamaya çalıştığı, fakat dünyanın buz pateni yaptığı, Türkiye'nin dünyanın en baş döndürücü mültecisini barındıran bir dünya bulunmasına karşın bir bir adet maşeri ve içtimai vakayla karşılaşmadı. Büyük bazda söylüyorum.
Fransa'dakileri, İngiltere'dekileri, Almanya'dakileri yaşamadık. 2015 yılından sonradan zarar öz kapılarını çalmaya başladıkları devir bunun farkına vardılar. Tüm bu tabloya baktığımızda, düzenlilik artık dünyamızın temel paradigmalarımızdan biridir. Burada ilkin duyu terimi düne layıkıyla ‘Soft Power' olmaktan çıkıp. ‘Hard Power' olmaya başlamıştır. Dijital teknolojilerin gelişmesi, duyu sahası ile bilgelik bölgesini birbirine baş döndürücü yaklaştırmıştır. Açık pınar bilgisi akla yatkın biçimde işlendiği takdirde duyu verisi biçimine gelmektedir ve duyu mantığı çevresindeki herhangi bir muhtelif bilgiyi istihbarı bilgiye dönüştürmeye odaklanmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye'de bu bölgede baş döndürücü ehemmiyetli gelişmeler yaşanmaya başlandı”
Bakan Soylu, Türkiye'nin duyu dalında baş döndürücü ehemmiyetli mesafeler katettiğinin altını çizerek, “Türkiye'de vesayetin kalkmasından sonradan bu bölgede baş döndürücü ehemmiyetli gelişmeler yaşanmaya başlandı. 2012 senesinde ‘Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu' oluşturuldu. Yani bir zihni el birliği tekamül etti. 2013 senesinde düzenlilik birimlerinin duyu paylaşımını sağlamayı hedefleyen ‘Müşterek İstihbarat Koordinasyon Merkezi' oluşturuldu. Aynı sürede bu koordinasyonu imal edilen verilerin çabuk paylaşımı düşüncesince ‘Operasyonel Bilgi Paylaşım Sistemi' yaşama geçirildi. Böylece koordinasyonun kurumsal altyapısı tamam oldu. Şunu bilmenizi isterim, sistemimiz bizim şu biçimde işler; Emniyet, Jandarma filo duyu elde eder. Elde etmiş olduğu duyu hem öz birimleri ile paylaşır, hem az buçuk ilk bahsettiğim dizge üstünden Genelkurmay ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile paylaşır. Diğer kurumlarda benzeşim anlayışı ortaya koyarlar. Aynı zamanda, baş döndürücü ivedili istihbaratlar gine ilkin o derece güzel bir dizge oluşturulmuştur ki hem Operasyonel Bilgi Paylaşım Sistemi'nden gönderilir fakat doğrudan şirketler arasındaki bağlantı anca bir faziletkâr noktaya ulaşmıştır ki sözde şirketler bir adet bir bina altında bunu gerçekleştiriyormuş derece elde edilmiş kâffesi bilgiler nazar boncuğu ihtiraz ortaya koymadan halis muhlis kurumlarımızla hem Operasyonel Bilgi Paylaşım Sistemi'nden, hem fiziksel aynı sürede ara sıra doğrudan duyu ünite başkanlarımızın ehemmiyetli ve acele gördüğü, yorumlanmasına lüzum duyduğu mevzular doğrudan fiziksel kendisine götürülür” dedi.
“Devletin bu bölgeye verdiği destek, DOĞRU duyu geleneğiyle faziletkâr eş güdüm sayesindedir”
Yapılan icraat kararında bir baş döndürücü aksi durumun önüne geçildiğini dile getiren Soylu, “İkna emek harcamaları kararı 28 bin 433 eş ile sürdürülen görüşmeler, elden bu sene 132 ehemmiyetli yıldırı vakasının engellenmesi, elden bu sene 6 tanesi dizelge dışı peyda kılmak kıl payı yekûn 57 yukarı dozaj teröristin ruhsuz duruma getirilmesi bahsettiğim, az buçuk ilk silsileyi otlak tipi anlattığım bizim özverili bilinmeyen yiğit arkadaşlarımızın sayesindedir. Devletin bu bölgeye verdiği destek, DOĞRU duyu geleneğiyle faziletkâr eş güdüm sayesindedir. Buradaki tecrübemiz, birikimimiz az buçuk ilk bahsettiğim siber alandaki duyu faaliyetinde sırtı stratejisi ve mantalitesi üstünde ehemmiyetli seviyede etkiye sahiptir. Şunu da söyleyeyim, en önemlisi; Bir kurumun bilgisini, kurumdaki paydaşlarıyla, ilgilileri ve gelecekte paylaşmasıdır. Bunu yazmazsanız, tecrübelerinizi, yaşadıklarınızı şayet yazmazsanız, buradan öz kurumunuza hata bir kalıt bırakmış olursunuz” ifadelerine arazi verdi.
“Bilginin muhatapları kavuşması düşüncesince bir çabamız ve ısrarımız peyda kılmak durumundadır”
Sektörün dü aksi halden ırak kalması icap ettiğini kail Soylu, şunları dedi:
“Bu kesim düşüncesince şurası söylerim; 2 şeyi bu kesim kaldırmaz. Bir rutin, bir rehavet. İkisi de boyunduruk oluştur. Bu sektör, bisiklette ayaklık yöneltmek gibidir. Durursanız düşersiniz. O derece bariz ve nettir. Burada çoğumuz iri bir bedel üretiyorsunuz. Sizlere müteşekkiriz. Elbette ki bu fikirler, bu mahsulat tabii ki bu şayet bu salonlardan dışarıya çıkmazsa yahut elden hamiş kağıtlarıyla kalırsa tığ buradan dokuncalı çıkarız. Bu ürünleri gerçekli fakat gerçekli izleme yapıcılara, siyaset yapıcılara, uygulayıcılara, onlara vasıl kanallara daima beraberce bildirmek durumundayız. Yayınlarımız, analizlerimiz hem ulaşılabilir aynı sürede okunabilir olmalıdır.
Bakanlığımız içinde 2 adet iri yüksekokul var. Bunlar elden polis çalışanı yetiştiren şirketler değildir. Bunlar bizim bellek ve izleme üreten, ürettiği bilgiyi yürütüm bölgesine derece servis edebilen kurumlarımızdır. Kitap basıp kütüphaneye atmak 1 terbiye duyurusunu genel ağ sitesine koyup müracaat durmak sizde köle biliyoruz ki tam değildir. Bilginin muhatapları kavuşması düşüncesince bir çabamız ve ısrarımız peyda kılmak durumundadır. Dolayısıyla buradan bir düşüncesi izleme beklentimizin bulunduğunu da sizlere başkaca anlatım kılmak isterim” dedi.
Ali Nargüner - Sadettin Aliusta
