Dünya

Filistinlilerin Batı Şeria'daki taharri memuru polis direnişinin bayrak beldesi: Beyta

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentine ilişkin Beyta beldesi, 2019'dan buyana Filistinlilerin gayrikanuni Yahudi iskân birimlerine hakkında ortaya koyduğu çırçıplak direnişin ortak sembolü adeta toy merkezi biçimine geldi.

Filistinlilerin Batı Şeria'daki taharri memuru polis direnişinin bayrak beldesi: Beyta
12-10-2021 12:24
Nablus

Yahudi yerleşimcilerin hedefindeki Beyta, 1988'den buyana nice el birlikte yanda Yahudi yerleşimciler ve İsrail askerleri gayrı yanda ise Filistinliler ortada çıkan çatışmalara oyunluk oldu.

Beyta beldesi civarlarında bir tanesi ıvır zıvır istidatlı edinmek kıl payı 40 iskân ünitesi bulunuyor ve buralarda Filistinlilere ve onlara ilişik mülklere devir kurnaz hücumcu kestirmece 40 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor.

İsrail, Batı Şeria'daki Yahudi iskân birimlerinde eğleşme edenler düşüncesince hususi yöntemler mensur ediyor, çoğunluğu silahlı bu bireyleri "koruma" bahanesiyle binlerce askeri alanda tutuyor.

Hakim tepelere kurulan bu kanun dışı yapıların çevresi genel anlamda duvarlarla yahut tellerle çevriliyor.

Batı Şeria'da adeta mantar hastalığı hastalığı kabil rastgele köşeden yükselen bu yapılar, Filistin kentleri, beldeleri ayrıca köyleri arasındaki bağlantının değişik kopmasına hastalık oluyor.

12.10.2021 Filistinlilerin Batı Şeria'daki taharri memuru polis direnişinin bayrak beldesi: Beyta İşgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentine ilişkin Beyta beldesi, 2019'dan buyana Filistinlilerin gayrikanuni Yahudi iskân birimlerine erinç ortaya koyduğu taharri memuru polis direnişin birlikte sembolü adeta acemi merkezi durumuna geldi.

Çevresindeki efdal tepeler ve bulunmuş yer aldığı konuş bakımından önemli birlikte ciddiyete ehil Beyta beldesi, Batı Şeria'nın şimal ve mutedil kesimlerindeki Filistin kentleri ortada coğrafi bütünlüğü ayırmak düşüncesince İsrail ordusu korumasındaki Yahudi yerleşimcilerin hedefinde.

Uzun soluklu birlikte direniş

Tarihsel adına işgale direngen Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus kentine ilişkin 15 bin sözü geçen Beyta beldesi, önceki adına Birinci İntifada devrinde Yahudi yerleşimcilerin şehrin kuzeydoğusundaki Cebel el-Urme alanına acemi birlikte iskân noktayı kurmaya emek vermesi üstünde ayaklandı.

O fasıl çıkan vakalarda 3 Filistinli ile 3 Yahudi yerleşimci yaşamını kaybetmiş, bunun üstünde İsrail askerleri de beldedeki 13 evi yıkmış, kestirmece 300 kişiyi de gözaltına almıştı.

İsrail'in Batı Şeria'daki Yahudi iskân ünitesi mensur ve teşmil faaliyetlerinin dip adına yaşandığı Nablus kenti çevresindeki en efdal ikinci benek muazzez El-Urme Tepesi, Beyta halkının çabalarıyla Yahudi yerleşimcilerden kurtarılmıştı.

Yahudi yerleşimcilerin sonuç 30 yılda 5 el maksadı bulunan Beyta beldesi çevresindeki tepelerden El-Urme ve Sabih, 2019 ile 2021 yılları ortada birlikte kat şimdi iskân faaliyetlerine erinç direnişin merkezi durumuna geldi.

Bu müddet içerisinde El-Urme ile Sabih tepelerinde çıkan vakalarda bir aşırı bebek edinmek kıl payı 9 Filistinli yaşamını kaybetti, binlerce Filistinli de yaralandı.

Yahudi yerleşimciler, april ayında Beyta beldesinin güneybatısında toprak meydan Sabih Tepesi'ne aşırı endamsız birlikte müddet içerisinde kestirmece 35 taşımalık evden oluşan ve "Eviatar" ismini verdikleri birlikte iskân ünitesi kurdu.

Yolların açıldığı, su ve çarpıcılık şebekesinin çekildiği, İsrail ordusu korumasındaki mükemmel teşekküllü Yahudi iskân birimi, Beyta beldesindeki Filistinlilerin tepkisine hastalık oldu.

Haftalarca devam eden alevli protestoların sonucu, İsrail hükümeti orak ayı ayında Eviatar'ı tahliye sonucu alırken, tepede İsrail ordusuna ilişik birlikte karakolun kalacağını açıkladı.

Yahudi iskân biriminin boşaltılmasını galebe adına niteleyen Filistinliler ise İsrail karakolunun da bölgeden kalkmasını istiyor ve Sabih Tepesi'nde konuşlu askerler alanı ayrılma edene denli gösterilerini sürdürmekte ısrar ediyor.

AA ekibi, Filistinlilerin rastgele hafta cuma sonrası düzenledikleri gösterilerin giriş noktası bulunan Sabih Tepesi'nin elden karşısındaki Tell Nimir Tepesi'nde Filistinlilerle "Beyta direnişini" konuştu

Beyta halkı Yahudi yerleşimcileri püskürtmeyi başardı

Beyta Belde Belediye Başkan Yardımcısı Musa Hamayil, beldedeki çatışmaların önceki adına Birinci İntifada sürecinde Yahudi yerleşimcilerin şarki yakasından Beyta'ya girmeye çalışmasıyla başladığını belirterek, "Yahudi yerleşimciler o devir Beyta'ya girmeye çalıştı fakat belde halkı onları engellemeyi başlardı. O devir birlikte arbede yaşandı, birlikte Yahudi yerleşimci öldü, 5 Filistinli güre martir oldu, 25 ev de yıkıldı. İşte esasta Beyta'da rastgele nesne hakeza başladı." dedi.

Yahudi yerleşimcilerin seneler süresince nice el Beyta etrafında iskân ünitesi mensur etmeye çalıştığını aktaran Hamayil, "Sonra 2019 senesinde Yahudi yerleşimciler bu ezgi beldenin kuzeyindeki Urme Tepesi'nde iskân ünitesi bina buyurmak arzuladı ve o devir çıkan vakalarda 2 Filistinli güre martir oldu, kestirmece 250 insan de yaralandı. Böylece Yahudi yerleşimcilerin bu girişimini de giderilmiş etmeyi başardık." ifadelerini kullandı.

Yahudi yerleşimcilerin sonuç adına april ayında İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırısı ve Kudüs'teki vakalardan da bilistifade Sabih Tepesi'ne 20-25 devir içerisinde 35'ten birlikte tomar taşımalık ev oluşturmayı başardığını kail Hamayil, "İşte Beyta halkı da 2 Nisan'dan buyana gösteriler düzenlemeye başladı. Neredeyse 5 aydan fazladır bu proses bitmeme ediyor ve bu süreçte 8 martir verdik, 4 bin 300 insan yaralandı, 45 güre gözaltına alındı." biçiminde konuştu.

Hamayil, tamamı bu yaşananların Filistinlilerin Beyta beldesi etrafında Yahudi yerleşimine banko müsaade vermeyeceğinin en kesin işareti olduğuna dikkati çekerek, "Bu konteynerler Sabih Tepesi'nde var yer aldığı sürece, Beyta ahalisi de demonstrasyon düzenlemekten arka durmayacaktır. Çatışma da onlar burada kalmakta ısrar etmiş yer aldığı sürece bitmeme edecektir." dedi.

"Beyta'da sistemli halde birlikte mevki terörüne sunulan kalıyoruz"

Sabih Tepesi'ne kurulan Yahudi iskân ünitesi karşıtı gösterilerde 16 yaşındaki oğlunu kaybeden Said Hamayil ise "Gerçekten tığ Beyta'da sistemli halde birlikte mevki terörüne sunulan kalıyoruz. Toplu cezalandırılmaya sunulan kalıyoruz." dedi.

Oğlu Muhammed'in 11 Haziran'da İsrail askerlerince asıl mermiyle göğsünden vurularak yaşamını kaybettiğini özetleyen Hamayil, "Henüz 16 yaşındaydı. Muhammed mektebinde güzel birlikte öğrenciydi. Sosyal birlikte çocuktu, istikbaline müteallik düşünceleri, planları vardı. Okulunu devretmek ve arsıulusal ahbaplık kıraat etmek istiyordu. Ancak işgalcilerin mermisi ona planlarını, düşlerini temin izni vermedi. İşgalcinin mermisi onu da düşlerini de ve ailesi adına bizleri de öldürdü." ifadelerini kullandı.

Oğlunun göğsünü yarıcı "ruger" tipi merminin arsıulusal hukuka uyarınca kullanılması haram birlikte envanter bulunduğunu aktaran Hamayil, şunları söyledi:

"Oğlumuzun göğsünü yarıcı kurşun arsıulusal hukuka uyarınca kullanılması haram bulunan birlikte kurşun çeşidiydi. Vücudunu ağız ağıza patlatmıştı. Kalbini parçalamış, döş kafesini kırmıştı. Akciğerinin sol yönünü parçalamış ve omurgasından dü kemiği de kırmıştı. Vücudunda 3 inçlik birlikte dam açılmıştı, eli de yaralanmıştı. Yani adeta bedeninde birlikte bomba patlamış gibiydi. Buna ruger kurşun diyorlar. Vücutta nice el patlayabiliyor. Şimdi çocuklarımızı şiddetle, teröristçe öldürüyorlar. Hiçbir insanlıkları yok, acıma ve şefkatten yoksunlar. İnsanlıktan baht almamışlar."

Hamayil, oğlunu kaybetmenin halis muhlis aileyi iri birlikte gam ve acıya boğduğunu vurgulayarak, "Bir insanoğlunun oğlunu kaybetmesi bedava değil elbette. Oğlun olgunlaşmaya beniz tutmuş ve sonuç ödeme etabına mevrut birlikte dikme gibiydi. Genç birlikte erkekti artık. Ayağını geleceğini mensur ika uğrunda önceki basamağa koymaya başlamıştı. Planları ve hedefleri vardı. Bu hakkıyla aşırı çetin birlikte durum." biçiminde konuştu.

Beyta beldesi çevresindeki vakalarda yaşamını kaybeden Filistinli evlatların hiçbirinin İsrail askerleri düşüncesince rastgele birlikte halde zılgıt dokuma etmediğinin altını çizen Hamayil, "Yaptıkları yegâne şey, birtanesini askere aldıklarında önceki adına ondan ihtisas ve insanlığı almak. Vicdansız olmakta ve katil umudu oluşuyor. Burada martir sakıt tamamı evlatlarımız, askerlere nazar boncuğu halde zılgıt dokuma etmiyordu. Asker ise yalnızca gebertmek istiyordu. Bunu da bulunan vaziyeti fark buyurmak düşüncesince yapıyordu." dedi.

"Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz"

Hafta içi Kudüs Açık Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde tedris görevlisi adına çalışan, hafta sonu ise İsrail askerlerine erinç Beyta beldesinde meydana gelen taharri memuru polis direnişteki yerini meydan tedris üyesi Hişam Duveykat ise, "Biz rastgele hafta, rastgele devir ve rastgele şeb buraya geliyoruz. Sabih Tepesi'ni Yahudi yerleşimcilerden arka kabul buyurmak düşüncesince burada öğün tutuyoruz." dedi.

Ortaya koydukları taharri memuru polis direnç sebebiyle Yahudi yerleşimcilerin Sabih Tepesi'nden istifa buyurmak durumunda kaldığına ayraç fail Duveykat, "Ama hala birtakım konteynerleri burada ve bu konteynerler engelleme devletinin askerleri kabilinden korunuyor." ifadelerini kullandı.

Duveykat, taharri memuru polis direnişten vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, "Biz Beyta halkının verdiği ileti açıktır: Bu konteynerlerden yegâne birlikte zerre kalmayana ve engelleme askerleri gidene denli buradan inmeyeceğiz. Çünkü Sabih Tepesi bizim tepemiz, zeytin bizim zeytinimiz. Bu topraklardan çıkmamız beklenir değil. Bizden yüzlerce insan martir olsa bile." dedi.

Sadece Yahudi yerleşimcilerin değil İsrail askerlerinin de Sabih Tepesi'ni ayrılma etmesi icap ettiğinin altını çize Duveykat, "Çünkü bu bayır de bizim, Filistin topraklarının birlikte parçası ve Filistin topraklarının birlikte parçası adına kalmaya bitmeme edecek." sanarak konuştu


SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?